Tarihte Neolitik döneme kadar uzanan Didim, M.Ö 16. yüzyılda Miken, Giritliler ve sonrasında Aka kolonilerin yerleşimlerine ev sahipliği yapmıştır. Eski adıyla Didyma olarak bilinen Didim, Roma ve Bizanslıların ardından Türkler tarafından işgal edilmiş fakat birinci haçlı seferi sonrasında yeniden Bizanslılar tarafından alınmıştır.
Didim Karia bölgesi sınırları içerisinde yer alıyordu ve bu bölge 1280 yılında Menteşe, 1300 yılında Aydınoğlu Beyliği ve 1413 yılında yeniden Osmanlının egemenliği altına girdi. Didim 14.yüzyılda büyük bir depreme uğramış ve Cumhuriyetin öncesine kadar uzun yıllar boyunca küçük bir Rum köy olarak varlığını sürdürmeye devam etmiştir.
Bu küçük Rum köyü Yoran adına sahipti. Ancak kuzey doğusunda İslam Yoran adında 10–12 haneden oluşan bir Türk yerleşimi bulunuyordu. Kurtuluş savaşından sonra ise bölgede yerleşim alanları boşaltılmış, mübadele kapsamında bölgede yeni yerleşimler olmaya başlamıştır. Bunlar Yunanistan başta olmak üzere Balkanlardan gelen mübadiller şeklinde olmuştur.
Yoran, Osmanlı döneminde de adını devam ettirirken 1955 yılında yaşanan büyük deprem sonucunda Apollon tapınağı etrafındaki yerleşim yerleri 1961’de afet konutlarıyla beraber 1 kilometre daha güneye taşınmış ve adına Yenihisar denilmiştir. 1968 yılında köy olmaktan çıkarılarak Belediye Teşkilatı halini alan Yenihisar, 1980’li yıllara gelindiğinde ise turizmin hareketlenmesi sonucunda önemli bir gelişim içerisine girdi. 1991 yılında Yenihisar ilçe olarak tescil edilirken, 1997 yılında bu isimde daha farklı yerlerin olması ve bununda markalaşma açısından ilçeye zarar veriyor olması nedeniyle “Didymaion” yani şimdiki adıyla Didim olarak değiştirildi.
Didim tarihe iz bırakmış olan ilçelerden ve özellikle jeopolitik açıdan büyük bir öneme sahip. Batıya göre Didim’deki uygarlık her ne kadar Yunanlılardan geliyor olsa da aslında Anadolu’da dışarıdan gelen birçok uygarlığın olduğu düşünüldüğünde Didim’in kendi kültürünü, kendine has bir şekilde oluşturduğunu söylemek mümkün.
Didim’e geldiğiniz zaman yukarıda da bahsettiğimiz gibi sizi Apollon tapınağı karşılar. Tapınak benzersiz bir güzelliğe sahiptir. Bunun içinde yıllardır korunmaya devam ediyor. Şu an Yunan kültüründe Apolla tapınağını boyutları bakımından geride bırakabilecek hiçbir tapınak bulunmamaktadır.
“Didyma” adı Yunancadan geliyor şeklinde bir algı olsa da aslında Yunancadan değil, Anadolu dillerinden gelmiştir.